Benim Hikayem


Ön Çapraz Bağımın Kopması ve Teşhis

          Evvela selamlar, herkese geçmiş olsun. Nisan 2017 yılında başıma gelen bu olay hayatımda birçok şeyi de değiştiriverdi. Kendim Kütahya/Tavşanlı'da memur olarak gurbet hayatı yaşamaktaydım. Birkaç arkadaşım spor ile ilgileniyordu ve halk eğitimin açmış olduğu bir karma dövüş sanatları kursuna katılmışlardı. Bir gün beni de çağırdılar ve onlara katıldım. O gün oraya gittiğimde arkadaşlarım çalışmaya başlamış ben ise kapıdan onları izliyordum. Beni de sürekli katılmam için çağırdılar, ısrarlara dayanamayarak ben de girdim ama tabii onlar ısınmış ben ise direk olaya atlamıştım. Bir ara hocamız ısınmamız için güreş tutmamızı söyledi ve herkes biriyle eşleşti, ben de bir arkadaşımla eşleştim. Güreş tutarken arkadaşım ile dizlerimiz birbirine paralel şekildeydi, boynumdan beni kenetledi ve diğer tarafa savurmak istedi ben de buna müsaade etmeyince dizimden gelen "çaaat" diye bir ses ile birlikte kendimi yere attım. Başta "her zamanki dizden gelen çatırtı seslerindendir, bir şey yoktur, birazdan geçer" diye düşündüm. Ayağa kalkıp birkaç tur atayım derken hasar alan dizimin tutmadığını, dümdüz şekilde yere bastığımda dizimin ileri doğru kendini attığını gördüm ve ilk korkum o an başladı. Daha sonra spor salonundan çıktık ve yürüyerek gitmeye başladık. Çok canım yanmıyordu ama dizim şişmeye başlamıştı bile ve sekerek yürüyordum çünkü dizimde bir anormallik vardı. Arkadaşlarımla eve doğru yol alırken belirtileri anlattığım sırada bir abimiz daha önceden bir arkadaşının başına aynı şeyin geldiğini söyledi ve "senin ön çapraz bağın kopmuştur." dedi. Ben yine bir zaman sonra düzeleceğini düşünüyordum ve arkadaşlarımın evine gittik. Orada dizimin iyice şiştiğini ve dizimin yine tutmadığını buna bağlı olarak sekerek yürümeye devam ettiğimi söyleyebilirim. Ve endişem artmıştı, 3 arkadaş birlikte acil servise gittik ancak orada da dizimin Röntgeni çekildi(bilindiği üzre röntgen ile ÖÇB yaralanması teşhisi konulamıyor) ve bir sprey vererek beni oradan gönderdiler.
       
        Sonraki gün çalıştığım kurum aracılığı ile mesai saatleri dışında beklemeden MR çektirebilme şansım olmuştu. Arkadaşımın söylediği saatte yine birkaç arkadaş ile birlikte MR'a girmek için hastaneye gittim ve MR'a girdim sonuçların çıkması 3-5 günü aldı ve nihayetinde sonuçlar çıkmıştı. Kötü haberi almış ve sol diz ön çapraz bağımın koptuğunu öğrenmiştim. Bundan sonra kendim de ortopedi doktoru ile görüştüm ve elle de kontrol yaptıktan sonra durumun kesinliğini kabullenmiştim. Doktor ile görüşmemde; bu ameliyatı yaşım(26) itibariyle olmam gerektiğini, 40 yaş üstüne önermediklerini, normal şartlarda ameliyatı olmadan kaslarını güçlendirerek hayatına devam edenlerin olduğunu ancak aktif bir spor hayatımın olmayacağı ve bir sonraki travmanın daha kötü sonuçlar doğurabileceği gibi konuları dile getirdikten sonra ben ameliyat olma kararımı orada verdim. Olmalıydım çünkü 40 yaş üzeri değildim ve hareketli bir yaşayış şeklim vardı. Biraz araştırma sonrası ameliyatın basit olmadığını ve ameliyatı yapan hocanın önemini anladım, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde bu ameliyatın ne kadar doğru yapılabileceğini sorgulayarak ve ameliyat sonrasındaki ihtiyaçlarımı tek başıma gidermem zor olacağından doktordan rapor alıp ailemin yaşadığı Bursa şehrine yol aldım..


Ön Çapraz Bağ Ameliyatı Sürecim

       Ön çapraz bağ ameliyatı olma kararımdan sonra memleketim Bursa'ya gitmek için yola koyuldum. Yaşadığım Kütahya/Tavşanlı'da her şeyi öylece bırakıp otobüse binmiştim(3-4 ay boyunca tekrar geri gidemeyeceğimi nereden bilebilirdim.). Bursa'ya gitmeden önce oradaki Ortopedi doktorlarını araştırıp ön çapraz bağ ameliyatı konusunda en tecrübeli ve iyi doktorları kendimce belirlemiştim. Araştırmalarım sonucunda Burak DEMİRAĞ hocanın bu ameliyatta Bursa'da en başarılı doktor olduğunu öğrendim. Bir de bu ameliyatı daha önce olmuş yakın bir arkadaşım vardı o, Murat SAYLIK hocamıza ameliyat olmuş, ameliyatının üzerinden 5 yıl kadar bir süre geçmiş ve çok memnun kaldığını dile getirmişti. Aklımda 2 doktor ismi vardı ve ben Burak DEMİRAĞ hocadan randevu almaya çalışsam da yoğun olmasından ve benim de vaktimin kısıtlı olduğundan randevu alamadım. İkinci seçenek olarak Murat SAYLIK hocamızdan bir sonraki güne randevu aldım ve Tavşanlıda almış olduğum MR CD'sini de yanımda götürüp kendisine muayene oldum. Hoca gerekli incelemelerden sonra ön çapraz bağımın koptuğunu ve ameliyat olmam gerektiğini belirtti. Ben de hazırda bunları zaten bildiğim için aslında kendisinden direk ameliyat günü belirlemesini rica ettim. O gün ameliyat günüm belirlendi(2 Mayıs 2017) ve ameliyat masraflarının ne olacağını öğrenebilmem için doktorumun yardımcısı küçük bir kağıda bir şeyler yazıp beni bir yere yönlendirdi. Özel bir hastane olduğundan ameliyatın maliyetini merak ediyordum. Gerekli yer ile görüştükten sonra masrafların 1 gün hastanede yatış ile birlikte 2700TL olacağını öğrendim ve mecburen kabullenip o gün oradan ayrıldım. Daha sonraki günlerde beni arayarak ameliyat günü saat kaçta hastaneye geleceğim ve nelere dikkat edeceğim hakkında bilgilendirdiler.

        Ve nihayetinde ameliyat günü gelmiş çatmıştı. Aslında pek korkum yoktu ama ameliyata gireceğini bilmek insanı değişik bir psikolojiye sokuyor elbette. Ameliyat sabahı saat 08:00'de hastanede oldum ve beni kalacağım odaya aldılar. Daha sonra bir hemşire gelip ameliyat için hazırlanmam üzere; bone, ameliyat gömleği gibi ekipmanlar getirdi. Ben bunları giyip artık ameliyathaneye alınmak için odamda beklemekteydim. Bir süre sonra bir sedye ile içeriye girildi ve beni sedyeye yatırıp ameliyathaneye götürdüler. Ameliyat odasına alındım ve öncelikle kolumdan kanal açıp serum taktılar. Daha sonra anestezi uzmanı gelip, daha önce belirlediğimiz gibi bel altından uyuşturulmak üzere belimden(omurilik) birkaç yere iğne yaptı ve gitti. İğne etkisini göstermeye başladığında ilk an ayaklarım karıncalanmaya başladı ve 5-10 dakika içerisinde belimden aşağısını tamamen hissetmiyordum. Ben ameliyatımı bizzat izlemek istediğimden bu anestezi şeklini seçmiştim ancak işler umduğum gibi olmadı. Ameliyathane çok soğuk olduğundan ve üşümemem için hemşire üzerime kat kat çarşaf attı ve sıcak hava üfleyen bir hortumu göğsümden içeri koydu. Aynı zamanda vücuduma damar yolundan sakinleştirici bir iğne enjekte edildi ve bundan sonraki kısmı hiç hatırlamıyorum çünkü uyumuş kalmışım. Gözlerimi açtığımda ise hemşirenin söylediği:"Ameliyatınız bitti, geçmiş olsun." demek oldu. Ameliyat 2 saat kadar sürmüştü.

        Ameliyat olduktan sonra odama alındım ve yatağıma yatırıldım. Bacaklarım halen uyuşuk haldeydi ve bir saat kadar sonra uyuşukluk geçmeye ve o dayanılmaz acıları çekmeye başlamıştım. Dayanılmaz diyorum çünkü gerçekten o acılar dayanılmaz bir hal alıyor. Defalarca hemşireleri çağırıyor ağrı kesici istiyordum. Hemşire gelip ağrı kesici yapıyor ancak fayda etmiyordu. Daha önce hayatım boyunca öyle acılar hissetmemiştim ve bir şekilde inleye inleye sonunda geceyi edebilmiş ve uykuya dalabilmiştim. Ertesi sabah uyandığımda doktorum kontrol için beni görmeye geldi ve koltuk değneklerimi de verip beni odamda yürütmeye çalıştı. İlk başta bunu beceremeyeceğimi düşündüm hatta kıpırdayamıyordum ancak biraz zorlayınca koltuk değneklerinin de yardımıyla birkaç adım atmaya başlamıştım. Ve bu adımlar o an için büyük birer adımdı. 

        Artık akşam olmuş ve doktorun yazmış olduğu reçeteyle beraber hastaneden ayrılmıştık. Koltuk değnekleriyle beraber kardeşimin de desteğiyle arabaya kadar gitmiş arabaya yine kardeşimin yardımıyla arka koltuğa bacağımı uzatarak oturabilmiştim. Sonunda eve geldik ve evimiz 2. kattaydı yani 20 basamak kadar çıkmam icap ediyordu. Ameliyatlı dizime yük vermeden koltuk değnekleri yardımıyla basamakları yavaşça ve dikkatli bir şekilde çıkıp eve girmiştim. Bundan sonraki süreçte psikolojik olarak da ne kadar sıkıntılı süreçler yaşanıldığını buradan bile anlayabiliriz. Daha düne kadar koşarak bir çırpıda çıktığım basamakları şimdi bir dakika gibi bir sürede nefes nefese kalarak çıkıyordum. 


Ön Çapraz Bağ Ameliyatı Sonrası Geçirdiğim Süreç

        Aslında ameliyat olmak çok basit, önemli olan ameliyattan sonraki süreç. Ameliyatımdan sonraki süreçte gerçekten psikolojik açıdan çok büyük sıkıntılar çektim. Kendimi yarım insan gibi hissediyordum ama böyle kötü düşüncelere kapılıp süreci olumsuz etkilememek gerektiğinin de farkındaydım. Ameliyattan sonraki süreçte kendinizi kötü hissedebilir ve psikolojik çöküntü içerisine girebilirsiniz ama inanın ki bunu yapmayın. Azimle ve kötü düşünceler ile endişeleriniz olmaksızın süreci en iyi şekilde disiplinli ve azimli bir şekilde geçirmeye gayret gösterin. Size verilen egzersizleri eksiksiz şekilde yapın ve sağlam bir inançla iyileşeceğinizi bilin.

        Ameliyattan sonra düzenli olarak pansuman yaptırmaya sağlık ocağına gidiyordum ve evde egzersizlerimi eksiksiz bir şekilde yapıyordum. Ben de süreci internet ortamında evhamlı bir şekilde araştırıyordum. Ve aslına bakarsanız araştırma yapmak sizi olumsuz düşüncelere sevk ediyor. Araştırma yapın ama olumsuz şeyler düşünmekten kendinizi alıkoyun, her şey vaktiyle daha da düzene giriyor göreceksiniz.

        İyileşme sürecinde ilk iki haftam çok kötü geçiyordu. Pansumanlarımı evde kendim yapmaya başlamıştım. Duş alamıyordum. Ve olumsuz düşünceler içerisine giriyordum. Bütün gün yatakta yatıyor telefon ve televizyon arasında gidip geliyordum. İhtiyaçlarımı da zorlukla veya birinin yardımıyla görüyordum. Yattığım yatakta sağa sola dönemiyor 24 saat sırt üstü yatıyordum. Bu iki haftalık süreci atlattıktan sonra inanın herşey daha kolay olmaya başlıyor.

        Bir yandan ameliyatı geçiren başka arkadaşların internet ortamında anlattıklarına bakarak kendi durumumun daha iyi olduğunu, benden daha kötü şekilde bu süreci geçirmiş olduklarını şükrederek okuyordum. Mesela ben doktorun ilk aşama olarak 90 dereceye getireceksin dediği dizimi 3 gün sonra 90 derece bükebiliyordum. Dizimde diğer arkadaşlara nazaran morluk veya kanama gibi şikayetlerim olmamıştı. Birşeyleri düzgün yaptığımı ve düzgün gelişme kaydettiğimi görerek moral buluyordum. Ve inanın hepsi düzeliyor yeter ki eksiksiz şekilde size söylenenleri yapın.

        Ben bu süreci atlatıp daha iyi olduğumu gördükten sonra tekrar randevu alıp doktorumla görüştüm. Doktorum dizimi kontrol ederek iyi olduğumu fizik tedavi sürecine başlayabileceğimizi söyledi ve fizik tedavi doktoruna muayene olduktan sonra fizik tedavi sürecime başlayacaktım.

        İşte ilk zamanlarım da böyle geçip gidiyordu. Fizik tedavi süreci ve ameliyat sonraki devam eden süreç hakkında bilgileri diğer yazımda yayımlayacağım. Yorum yazarak merak ettiğiniz şeyleri sorarsanız elimden geldiğince cevaplarım. Herkese geçmiş olsun.


Ön Çapraz Bağ Ameliyatı Sonrası Fizik Tedavi Sürecim

       Fizik tedavi bu ameliyatın yarısıdır diyebiliriz belki. Çünkü çok önemlidir. Ben kendi fizik tedavi sürecimi anlatayım öncelikle. Fizik tedavi doktoruna görünüp fizik tedaviye hangi günler ve saat aralıklarında geleceğim belirlendi. 20 gün kadar bir süre geçmişti ve günden güne kendimi daha iyi hissediyordum. Tabi bu sürece gelene kadar evde kendim ilk aşama egzersizlerini yapmaktaydım.

        İlk fizik tedavi günümde öncelikle kaydımı yaptırdım ve bir fizik tedavi teknisyeni ismimle seslenip beni bir sedyenin ve çeşitli cihazların olduğu perdeli bölmeye aldı. Burada dizliğimi çıkarıp bacağımı açtım. Önce dizime vakum tedavisi uygulandı ve dizime elektrik verilme işlemi yapıldı.(Bu işlemlerin ismini bilmiyorum sadece kendimce tabir ediyorum.) Buradaki işlem 20-30 dakika kadar sürüyor. Daha sonra fizik tedavi spor salonuna geçiyorsunuz ve fizik tedavi teknisyeni size yapacağınız hareketleri gösteriyor.

        Bu fizik tedavi sürecimi detaylı bir şekilde anlatmayacağım. Çünkü ben fizik tedavi merkezinde günde 20 TL verip ve hastaneye gitme zahmetinde bulunup umduğum ilgi alakayı göremedim. Fizik tedavi spor odası bölümünde teknisyen bana yalnızca yapacağım hareketleri(evde de yaptığım) gösterip kendisi hiçbir şekilde ilgilenmeden beni bu hareketleri yalnız başıma yapmaya bıraktı. O sebepledir ki ben fizik tedavi sürecimi ameliyatımı yapan doktorumla görüşüp hastanede yapmayı yarıda bıraktım. Evde bu hareketlerimi düzenli bir şekilde yapıyordum ve gün geçtikçe bacağıma ağırlık bağlayarak hareketleri geliştirmeye başlamıştım.

        Zaman zaman evdeki çalışmalarımda üzerinden 3-5 hafta geçmesine rağmen bir ara egzersiz sonraları inanılmaz ağrılar çekiyordum. Yani egzersizi yapmaya başladığımda dizim ağrıyor ve bu ağrı sonraki 3-5 saatlik bir süreçte de devam ediyordu. Lâkin bu süreç de sona erdi gün be gün daha iyiye gidiyordum. 3 hafta sonra araba bile kullanabiliyordum. Hatta o sıralar trafikte ne cesarettir bilemem ama gözüm dönmüş olsa gerek, bir kavgaya bile karışmışlığım olmuştur(aman siz sakin kalın.).

        Gel zaman git zaman her şey daha iyiye gidiyor kendimi daha iyi hissediyordum. Arada olumsuz şeyler illaki oluyordu ama süreç sizi iyileşmeye zaten götürüyor. Kesinlikle karamsarlığa kapılmadan egzersizlerinizi en iyi şekilde yapın ve bu süreçte gördüğünüz endişe duyduğunuz şeyleri zamana bırakın. Zamanla her biri geçiyor ve daha iyi oluyorsunuz. Selamlar.